Klasik Türk Edebiyatında Gıjgır- ve Gajgaj Sözcüklerinin Ejderha İmgesiyle İlgisi
Özet
Klasik edebiyatta ejderha; aha, dumana, şeytana, şairin kalemine, âb-ı hayâta, arife ve sevgilinin saçına benzetilir. Bazen de beyitlerde ejder; asa, ateş, tecelli ve Tur Dağı gibi imgelerle birlikte kullanılır. Şiirlerde yedi başlı, zehirli, timsah şekilli, başı ejder vücudu aslan ve yılankavi olarak tasvir edilen ejderha bazen ayaklı ve kanatlı bazen yılan gibi, kanatsız olarak hayal edilirken şekli ve yaradılışına ilişkin bazı beyitlerde ise onun sesini ifade etmekte gıjgır- ve ejderha sözcüğü yerine de bu sözcükten türediği anlaşılan gajgaj sözcüğü kullanılır. Makalede gıjgır- ve gajgaj sözcüklerinin anlamları üzerinde duruldu. Eski Anadolu Türkçesi dönemi metinlerinde sözcüklerin izleri aranırken gıjgır- sözcüğünün Tarama Sözlüğü ve Derleme Sözlüğü’nün yanı sıra Türkçenin şivelerinde “Haykırmak, bağırmak, yaygara koparmak, gürlemek, fışıltılı ses çıkarmak, haykırarak saldırmak.” gibi anlamlara geldiği görüldü. Sonrasında klasik Türk edebiyatı metinlerinde yer alan gıjgır- ve gajgaj sözcükleri tespit edildi. Hem beyitlerde hem de bazı mensur eserlerde sözcüklerin ejderha imgesi ile bağlantılı olduğu, ejderhanın haykırışını ifade etmek için gıjgır- sözcüğünün kullanıldığı anlaşıldı. Tüm bu verilerden yola çıkarak gij ses taklidi sözcükten gır- genişlemesiyle ortaya çıkan ve ses taklidi bir fiil olan gıjgır- / kıjgır- sözcüğünün Klasik Türk Edebiyatı metinlerinde, daha ziyade ejderha sesi ile ilişkilendirildiği sonucuna varıldı. Herhangi bir sözlükte yer almamakla birlikte “gıj-”dan türediği düşünülen gajgaj sözcüğünün de tespit edilebilen tek beyitte ejderha anlamında kullanıldığına karar verildi.