Yapay Zeka Okuryazarlığı
Özet
Yapay zekâ okuryazarlığını güçlendirmek, bireylerin yapay zekanın nasıl çalıştığını, toplum ve birey üzerindeki beklenen sonuçlarını ve onunla değer temelli etkileşime nasıl girileceğini anlamaları için son derece önemlidir. Yapay zekâ eğitiminin sahip olduğu karmaşık ve dinamik doğa, program geliştirme sürecinin yalnızca ortaya çıkan ürününe değil, aynı zamanda bu sürecin varlık, oluş ve uygulama boyutlarına da odaklanılmasını gerekli kılmaktadır. Bu gereklilik, program çalışmalarında sosyal yapılandırmacı bakış açısının önemini ortaya koymaktadır. Tüm dünyadaki eğitim sistemleri için bireyleri yapay zekâ okuryazarlığı ile tanıştırmak ve bu konuda onları teşvik etmek, sosyal ve ekonomik katılımı artırmak için gereklidir. Bununla birlikte yapay zekâ okuryazarlığı, sadece bilgisayar bilimcilerinin değil tüm bireylerin elzem gördüğü öne çıkan bir dijital yeterliktir. Bu nedenle yapay zekâ okuryazarlığı herkes için gereklidir. Üstelik, güncel araştırmaların birçoğu teknik geçmişi olmayan kitlelerde yapay zekâ okuryazarlığının nasıl geliştirileceğini araştırmaya odaklanmış durumdadır. Yapay zekâ okuryazarlığı bağlamında UNESCO, OECD, ISTE gibi uluslararası kuruluşların ve dünya ülkelerinin, politika belgelerinde ifadesini bulan kararlarlar, derslerin ya da kursların hedeflerine yön verir niteliktedir. Yapay zekâ okuryazarlığının yükseköğretim öncesi düzeyde etkili biçimde kazandırılabilmesi, yalnızca pedagojik ve teknik yeterliliklerin değil, aynı zamanda etik, kültürel ve toplumsal farkındalığın da bütüncül bir yaklaşımla ele alınmasını gerektirmektedir. Gelecekteki çalışmalar, yapay zekâ eğitiminin kuramsal temelleri ile uygulamadaki yansımaları arasındaki boşlukları kapatarak, alana özgü müfredat modellerinin geliştirilmesine önemli katkılar sunacaktır. Bu doğrultuda, politika yapıcılar, eğitim kurumları ve öğretmen eğitim programları, yapay zekayı hem teknik bir yeterlik hem de etik bir sorumluluk alanı olarak ele almalı, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir eğitim ekosistemi inşa etme yönünde birlikte hareket etmelidir. Sonuç olarak, yapay zekâ okuryazarlığının eğitim sistemine entegre edilmesi bir tercih değil, dijital çağın zorunlu bir gerekliliğidir.