Preterm Eylem: Klinik Bulgular, Tanısal Değerlendirme ve İlk Tedavi
Özet
Preterm doğum (PTD), global ölçekte maternal-fetal sağlığı tehdit eden en ciddi obstetrik komplikasyonlardan biridir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’ne göre her yıl yaklaşık 15 milyon bebek preterm doğmakta olup bu sayı tüm canlı doğumların %11’inden fazlasını oluşturmaktadır. Neonatal mortalitenin birincil nedeni olan PTD, uzun vadeli morbidite, yaşam kalitesinde düşüş ve önemli ekonomik yüklerle ilişkilidir. Bu doğumların yaklaşık 1 milyonu neonatal dönemde yaşamını yitirmekte, sağ kalanların önemli bir kısmı ise ileri yaşlara kadar devam eden medikal ve nörogelişimsel sorunlar yaşamaktadır. Prematüriteye bağlı komplikasyonlar; respiratuvar distres sendromu (RDS), bronkopulmoner displazi (BPD), intraventriküler hemoraji (IVH), nekrotizan enterokolit (NEC) ve periventriküler lökomalazi (PVL) gibi patolojileri içermektedir. Uzun dönem etkiler arasında serebral palsi, duyusal bozukluklar, kognitif gecikme ve okul başarısızlığı öne çıkmaktadır. Preterm doğumun etyopatogenezi multifaktöriyel olup; intrauterin enfeksiyonlar, servikal yetmezlik, uterin distansiyon, plasental disfonksiyon, kısa intergebelik aralığı, yardımcı üreme teknikleri ve olumsuz yaşam tarzı faktörleri belirleyicidir. Klinik tanıda transvajinal ultrasonografi ile servikal uzunluk ölçümü ve fetal fibronektin testi önemlidir. Tedavide amaç doğumu kısa süreliğine ertelemek, fetal maturasyonu desteklemek ve uygun merkeze transfer sağlamaktır. Tokolitik ajanlar, antenatal kortikosteroidler, magnezyum sülfat, antibiyotikler ve progesteron başlıca tedavi yaklaşımlarıdır.