Hipertansiyona Multidisipliner Yaklaşım
Özet
Bu eserimizde; hipertansiyon ile gelen hastalardan yola çıkılarak multidisipliner yaklaşım ile olası patolojiler ve güncel tanı ile tedavi yöntemleri ele alınmaktadır. Hipertansiyona sebep olabilecek patolojiler farklı branşları kapsamakla birlikte çeşitlilik göstermektedir. Hipertansiyon; hem yetişkin hem de çocuklarda kimi zaman bir hastalık belirtisi olurken, kimi zaman da geçici bir durum olabilmektedir. Kan basıncı yükselmesi nedeniyle organları besleyen damarlarda endotelyal disfonksiyon ve inflamatuvar sorunlar gelişmekte, bunun sonucunda da damarın bulunduğu organlarda ölümcül hasarlar oluşabilmektedir. Ailesel yatkınlık hipertansiyona en sık yol açan etken olarak belirtilmektedir. Günlük tuz tüketiminin fazla olması da hipertansiyona neden olan önemli etkenlerden biridir. Aşırı tuzlu beslenmek uzun dönemde hipertansiyona neden olmaktadır. Böbrek hastalıkları tansiyonu yükseltmekte, tansiyon yükseldikçe de böbrekte hasar oluşmaktadır. Bu zinciri kırmanın en önemli noktası ise öncelikle kan basıncını ilaç tedavisiyle kontrol altına almaktır. Kan basıncını yükselten problemlerden biri de çağımızın sorunu olan immobil yaşam ve obezitedir. Hatalı beslenme alışkanlıkları günümüzde hipertansiyonun görülme sıklığında yaşanan artışın en önemli sorunlarından biri diğeridir. Diyabetlilerde hipertansiyon gelişme riski normal popülasyona oranla daha fazladır. Uyku apnesi sorunu olan kişilerde hipertansiyon gelişme riski normal popülasyona göre 2 kat artmaktadır. Stres tek başına etken olmasa
da hipertansiyona meyil varsa kan basıncı değerini artıran ek bir risk faktörüdür. Sigara kullanımı tansiyonu doğrudan yükseltmese de uzun ve kısa vadede damar endotel disfonksiyonuna neden olmaktadır. Aşırı alkol kullanımı, endojen ve ekzojen
toksinlere sekonder karaciğer tahribatı, aşırı yağlanma, gereksiz kalori artışı ve beslenme bozuklukları yaparak hipertansiyonu ikincil etken olarak artırabilen risk faktörleri arasında yer almaktadır. Tiroit hormonları, adrenalin, seratonin ve östrojenlerin yanı sıra böbrek üstü bezinden salgılanan renin, aldosteron ile kortizon gibi hormonların düzensiz ya da fazla salgılanmaları da kan basıncını doğrudan etkilemektedir. Bazı ağrı kesiciler ve hormonal ilaçlar, uzun dönem kullanılan bazı kortizon türevi ilaçlar, yine grip ve nezle için kullanılan bazı ilaçlar da kan basıncında geçici yükselmelere yol açabilmektedir.Bu sebeple de hipertansiyona
sebep olan tüm bu patolojilerin geniş açıdan değerlendirilebilmesi için multidisipliner yaklaşım önem taşımaktadır.
Bölümler
-
Primer Hipertansiyon
-
Hipertansif Hastada Tedavi Hedefleri ve Kardiyovaskuler Risk Yönetimi
-
Hipertansif Aciller
-
Ateroskleroza Bağlı Hipertansiyon
-
Hipertansiyon ve Nefroskleroz
-
Glomerulonefritlerde Hipertansiyon
-
Otozomal Dominant Polikistik Böbrek Hastalığı ve Hipertansiyon
-
Piyelonefritlere Bağlı Hipertansiyon
-
Konjenital Adrenal Hiperplazi Hipertansiyon İlişkisi
-
Fibromuskuler Displaziye Bağlı Hipertansiyon
-
Aort Koarktasyonuna Bağlı Hipertansiyon
-
Akromegaliye Bağlı Hipertansiyon
-
Liddle Sendromuna Bağlı Hipertansiyon
-
Feokromasitomaya Bağlı Hipertansiyon
-
Cushing Sendromuna Bağlı Hipertansiyon
-
Hipotiroidi ve Hipertiroidinin Hipertansiyonla İlişkisi
-
Gestasyonel Hipertansiyon
-
İlaçlara Bağlı Hipertansiyon
-
Hipertansif Hastaya Anestezik Yaklaşım
-
Erişkin Yoğun Bakımda Hipertansiyona Yaklaşım
-
Hipertansif Göz Hastalığı
-
Hipertansiyonun Nörolojik Komplikasyonları
-
Anksiyete Bozuklukları ve Major Depresif Bozukluk İle Hipertansiyonun İlişkisi
-
Sekonder Hipertansiyonda Multimodalite Görüntüleme Yöntemleri
-
Kafa İçi Basınç Artışında Hipertansiyon
-
Pediatrik Yoğun Bakım Hastalarında Hipertansiyona Yaklaşım